4 Ocak 2013 Cuma

HUKUKA GİRİŞ (Bölüm 6)

HUKUK SİSTEMLERİ


I.KARA AVRUPASI HUKUK SİSTEMİ

 Kastedilen, büyük ölçüde Roma hukuku kaynaklı olan Fransız, Alman, İsviçre, İtalyan, İspanyol vs. hukuk sistemleridir.Türk Hukuku da bu gruba dahil olmuştur.

ÖZELLİKLERİ

1] Tedvin Edilmiştir; Bu hukuk sistemi, tedvin edilmiş(kodifikasyon) hukuklardan oluşur. Tedvin, yazısız halde bulunan kurallanın derlenip bir kanunnamede toplanmasıdır. İlk tedvin hareketleri Fransa'da XIV. Louis zamanında (1669-1670) başlar. Asıl tedvin, 1804 tarihli Napoleon Kanunu ile olmuştur. Türkiye 1926 yılında modern İsviçre Medeni Kanunu'nu iktibas etmiştir.
2] Yazılıdır; Başlıca özelliği, kuralların büyük ölçüde yazılı olmasıdır. Hukukun biçimsel kaynakları, esas itibarı ile anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik gibi yazılı kurallardan oluşur. Örf ve adet ise bu sistemde ancak tamamlayıcı kaynak durumundadır, geçerliliğini dahi anayasa ve kanunlardan alır.
3] İçtihat Hukukun Asıl Kaynağı Değildir; İçtihat, bu sistemde hukukun yardımcı kaynağıdır. Belli bir olayda, belirli bir karar veren mahkeme, seyrek görülse de benzer bir olayda tamamen farklı karar verebilir.
4] Özel Hukuk-Kamu Hukuku Ayrımı Vardır; Bu ayrım çok eskidir ve Roma hukukuna dayanır. C.I.C'ye göre kamu hukuku, Roma devletine; özel hukuk da bireylerin yaşamlarına ilişkindir. Kamu hukuku alanında devlet üstündür, egemen konumdadır. Özel hukuk alanında ise genelde 2 özel kişi arasında ilişki vardır; devlet kural olarak bu ilişkiye müdahale edemez, 2'si eşit durumdadır.
5] Yargı Ayrılığı Vardır; En önemli ayırıcı özelliklerdendir. Bu sisteme mensup mahkemeler, en az iki ayrı düzen oluşturur. Adli yargı ve idari yargı. Her iki grubun da üst mahkemeleri vardır. İdari yargı genelde kamu hukuku alanına, adli yargı ise genelde özel hukuk ve ceza hukuku alanına giren konulara bakar.

II.ANGLO-SAKSON HUKUK SİSTEMİ(COMMON LAW)

 İngiltere'de doğmuş olan bu sistem, başta İngiltere, ABD, Kanada, Avusturalya, Güney Afrika, Hindistan gibi birçok ülkede uygulanmaktadır.
   A.İngiliz Hukukunun Doğumu ve Gelişimi
 Bu hukuk İngiltere'de doğup gelişmiştir. 11.yy'a kadar İngiltere'de hukuki birlik yoktu. Ülkede örf-adete dayanan kurallar bir yerden diğerine göre değişiyordu.
a)Common Law: Normanlar, adalet dağıtmak için, ülkenin değişik yerlerine gezgin yargıçlar gönderdiler. Bu yargıçlar, ülkenin çeşitli yörelerindeki örf-adet kurallarından ihtiyaçlarına en uygun geleni seçtiler ve konularında bundan faydalandılar.İşte bu seyyar hakimler, İngiltere'nin ortak bir hukuka sahip olmasını sağlamışlardır. Bu hukuka da common law(ortak hukuk) denmektedir. Common Law, oldukça katı ve şekilcidir. Örneğin dava açabilmek için, Lord Chancellor'dan bir writ satın almak gerekiyordu. Writ'e uydurulamazsa dava açılamıyordu. Common Law'a göre sözleşmeye uymayan tarafı mahkemeler sadece tazminat ödemeye mahkum ediyordu.
b)Equity Law: XIV. yüzyılda Chancellor Mahkemesi kuruldu. Bu mahkeme, writ koşulu aramıyordu. Serbest yazılmış bir dilekçe ile dava açılabiliyordu. Bu mahkemede, biçimsel common law'ın eksiklerini gidermek için birtakım hakkaniyet ve nesafet kuralları geliştirildi. 1474'te bu kurallar tamamiyle belirginleştirilmiştir. İşte bu kurallardan oluşan ve bu mahkeme tarafından uygulanan hukuka, ''equity law'' denir. (1873-1875; Judicature Act ile; hem common law, hem equity law'ı gerekli durumlarda tüm mahkemeler uygulayabilirdi.)
c)Statue Law: yeni sosyo-ekonomik sorunların çözümü için yasama yoluyla kabul edilen kararlara statue law (kanun hukuku) denir. Bunlar, İngiliz parlamentosunun koyduğu kurallardır. Hakimleri bağlayıcı özelliktedirler.

ÖZELLİKLERİ

1]Tedvin Edilmemiştir; Bu sistemde hukuk kuralları, örf-adet kurallarından ve çok sayıdaki mahkeme içtihatlarından oluşur. Bunun yanında 19.yy'dan itibaren kanunlaştırma yoluna da gidildiği görülmektedir. Kanunlaştırma hareketleri sonucu konulan hukuk kurallarına statue law deniir. İngiltere'de anayasa hukuku da tedvin edilmemiştir, yani bir anayasa yoktur. Ancak ABD'de vardır.
2]Örf-adet, Hukukun Asıl Kaynaklarındandır; Geçerliliğini de bizzat kendisinden dolayı alır. Kara Avrupası sisteminin tersine yazılı kanunların, örf-adete atıfta bulunmasına gerek yoktur.
3]İçtihadi Niteliktedir; İçtihat hukukun kaynağıdır. Bu sistemde, bir mahkemenin vermiş olduğu kararda ifade ettiği ilke veya kural, hukuk kaynağı olarak kabul edilmektedir. "Stare decisis"; bu sistemde emsal teşkil eden karara mahkemenin uyması zorunluluğudur. Emsal teşkil eden kararlar bağlayıcıdır.
Anglo-Sakson hukukuna aynı zamanda case law(vak'a hukuku) da denir.
4]Kamu-Özel Hukuk Ayrımı Yoktur; Yani hukuk, bütün dallarıyla aynı hukuk alanlarında incelenir.
5]Yargı Birliği Geçerlidir; Mahkemeler, adli ve idari olarak ayrılmamıştır. Tüm mahkemeler, değişik isimler taşısa da aynı üst mahkemelere, nihayette tek ve en yüksek mahkemeye tabidir. Kısaca danıştay veya devlet şurası görevinde bir mercii bulunmamaktadır.

III.İSLAM HUKUKU SİSTEMİ(SUUDİ ARABİSTAN)

 İslam hukukunun diğer adı fıkıhtır. Fıkıhın, dine ait kurallarına 'ibadat', eşya ve borçlar hukukuna ait kurallarına 'muamelat', evlenme ve boşanma ile ilgili kurallarına 'münakalat', miras hukukuna dair kurallarına 'feraiz' ve ceza hukukuna ilişkin kurallarına 'ukubat' denir. İslam hukukunun başlıca 4 kaynağı vardır; Kur'an, sünnet, icma ve kıyas.

1.Kur'an: İslam hukukunun ilk kaynağıdır. Normlar hiyerarşisinin tepesindedir. Hz. Muhammed'e inen kitaptır, parça parça inmiştir(610'dan 632'ye kadar). Bu süre içinde kendisine Allah tarafından Cebrail aracılığıyla ayetler bildirilmiştir. Nesilden nesile tevatür yoluyla geçmiştir. Bugünkü biçimiyle Ebubekir zamanında yazılı hale gelmiştir. 114 sure, 6666 ayetten oluşur.
2.Sünnet: Hz. Muhammed'in söz, fiil ve takrirleridir. Kavli, fiili ve takriri olmak üzere 3 e ayrılır. 
-Fiili Sünnet; yaptığı bir iş, bir hareket ile koyduğu kuraldır. 
-Kavli Sünnet; sözle koyduğu kurallardır.  
-Takriri Sünnet; bir kimseyi bir iş yaparken görüp de engellememek, bir şeyin yapıldığını duyup da ses çıkarmamak yoluyla konmuş kuraldır. 
3.İcma: Belli bir dönemde yaşayan fakihlerin(fıkıh bilimcilerinin) bir olay üzerinde aynı düşüncede olmalarıdır . Bağlayıcı bir kaynaktır. Aksine düşünce ileri sürülemez. Ayrıca halifelik maka, icma ile meydana gelmiş sayılmaktadır.
4.Kıyas: Kur'an ve hadiste mevcut bir hükme dayanılarak çözümlenmemiş bir sorunun kıyas yoluyla çözümlenmesine 'içtihad' denir. İçtihadda bulunanlara müçtedih denir. Sorunu çözerken ya bir ayete ya da hadise dayanılır. Varılan sonuçlar farklı, hatta çelişkili bile olabilir. Bir içtihad ile kendinden önce gelen başka bir içtihad ortadan kalkamaz.

ıv.SOSYALİST HUKUK SİSTEMİ

 1917 yılında Rusya'da yapılan Bolşevik İhtilali'nden sonra uygulanmaya başlamıştır. Roman ve Common Law hukuk sistemlerinden önemli ölçüde farklıdır. Temelinde Marksizm yatmaktadır. Marksist teoriye göre altyapı(ekonomi), üstyapıyı(örf-adet,din-hukuk) belirler. Bu sistemde hukukun amacı adaleti sağlamak değil, toplumda komünist safhaya gişi sağlamaktır.
Özel hukuk hemen hemen ortadan kalkmış,  yerini kamu hukuku almıştır. "Sosyalist kanunilik"; kanunlar yönetenleri değil, yönetilenleri bağlar. 1980lerin sonunda çökmüştür.

2 yorum: